Trafik Kazası Tazminat Davaları

Trafik Kazalarında Sigortadan Tazminat Alma ..

1 ) Trafik Kazasından kaynaklı CEZA DAVALARI
2 ) Trafik Kazasından kaynaklı HUKUK ( TAZMİNAT ) DAVALARI olarak 2 ‘ye ayrılır.

Bizimle iletişime geçmek için lütfen 0312 231 42 44 numarasını arayınız..


A ) TRAFİK KAZALARI ‘ NDAN KAYNAKLANAN CEZA DAVALARI

a ) Ölümlü Trafik Kazası
a.a ) Taksirli Ölüm ( Türk Ceza Kanunu md.85 )

Taksirle insan öldürme, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir kusurlu davranış ile “öngörmeyerek” bir kimsenin hayatına son verilmesidir.

Bilinçli taksirle insan öldürme ise yapılan kusurlu davranış ile bir kimsenin ölebileceğinin fail tarafından “öngörülmesine” rağmen davranışın yapılmasıdır. Taksirle ölüme neden olma suçu, ‘Hayata Karşı Suçlar’ bölümünde TCK md. 85’te düzenlenmiştir.

  • Taksirle öldürme suçu, şikayete tabi olmayan, soruşturma ve kovuşturması re ’sen yapılan suçlardandır.
  • Taksirle Öldürme fiilinde ceza, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezasıdır.
  • Ağırlaştırıcı sebebin varlığı halinde, failin cezası iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezasıdır.
  • Taksirli suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde failin cezası üçte birden yarısına kadar artırılabilir.

Taksirle öldürme suçunun zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu şu demektir, kişi öldükten sonra 15 yıl içinde ne zaman öğrenilirse öğrenilsin savcılık re’sen dava açacaktır. Dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra, ölümle ilgili soruşturma yapılamaz.

İster normal taksirle adam öldürme suçu, isterse bilinçli taksirle adam öldürme suçu olsun; her iki halde de failin ortaya çıkan “adam öldürme” sonucunu istememesi halinde taksirli sorumluluk meydana gelir. Fail, “adam öldürme” neticesini bilerek ve isteyerek fiili gerçekleştiriyorsa taksirle adam öldürme suçu değil, kasten adam öldürme suçu söz konusu olur. Taksir ile işlenen fiil neticesinde ölüm meydana gelmezse, taksirle adam yaralama suçu işlenmiş olur.

Taksirle ölüme neden olma suçu işleyen fail aleyhine, mağdur yakınlarının (anne, baba, eş, çocuklar, kardeşler vb.) maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı vardır.

Taksirle adam öldürme suçu trafik kazasından kaynaklanmışsa; mağdurlar, suçu işleyen kişi ve diğer sorumlular aleyhine ölümlü trafik kazası nedeniyle tazminat davası açabilirler..


b ) Yaralamalı Trafik Kazası  ( Türk Ceza Kanunu Md.89 )

Taksirle adam yaralama suçu, iş kazası, trafik kazası, doktor hatası vb. gibi sayısız nedenlerle bir kimsenin vücuduna taksirle zarar verilmesi halinde meydana gelir. Taksirle adam yaralama suçu TCK 89. maddede düzenlenmiştir. Taksirle yaralama suçu ile kasten adam yaralama suçu arasındaki en önemli fark, taksirle yaralamada failin dikkatsiz ve özensiz davranışı neticesinde yaralamanın gerçekleşmesidir.

Sosyal yaşam içerisinde her birey belli ölçüde dikkatli ve özenli hareket etmek, başkalarına zarar vermemek için gerekli önlemleri almak zorundadır. Bazı kimseler açısından, dikkat ve özen yükümlülüğü daha sıkıdır. Örneğin, bir müteahhit iş güvenliği kurallarına uymadan işçi çalıştırdığında inşaatta meydana gelen yaralanmalardan taksirli suç kapsamında sorumludur.

Taksirle adam yaralama suçu işleyen fail aleyhine, mağdurun, maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı vardır.

Taksirle yapılan davranış neticesinde ölüm gerçekleşirse taksirle ölüme sebebiyet verme suçu işlenmiş olur.

Taksirle adam yaralama suçu şikayete tabi suçlardandır. Şikayet süresi, suçun işlenmesinden ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.

Bilinçli taksirle adam yaralama suçu işlenmesi halinde, sadece suçun TCK md. 89/1’de yer alan basit hali şikayete tabidir. Suçun TCK md. 89/2-3-4’te düzenlenen nitelikli halleri bilinçli taksirle işlendiği takdirde takibi şikayete tabi değildir, savcılık tarafından resen soruşturulur.

Taksirle yaralama suçu için dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Belli koşulların gerçekleşmesi halinde zamanaşımı süresi 12 yıla kadar çıkabilmektedir.

Taksirle yaralama suçu (TCK md.89), taraflar arasında uzlaşma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.


B ) TRAFİK KAZALARI ‘ NDAN KAYNAKLANAN HUKUK ( Tazminat) DAVALARI

1) Trafik Kazasından Kaynaklı “Vefata İlişkin” Tazminat Davaları

Trafik kazası sonucunda vefat eden kişinin yakınları, vefat edenin maddi desteğinden mahrum kalmaktadır. Mahrum kalınan maddi desteğin, elde edilmesi amacıyla vefat edenin yakınları tarafından talep edilebilecek tazmiat türüne,  destekten yoksun kalma tazminatı adı verilmektedir.

Destekten yoksun kalma tazminatı, vefat eden kişinin annesi, babası, eşi, 18 yaşından küçük erkek çocukları ve 22 yaşından küçük kız çozukları tarafından talep edilebilmektedir. Bazı özel durumların varlığı halinde, 18 veya 22 yaşından büyük çocuklar da, destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanabilmektedir.

Tarafik kazasının tek taraflı olmasının veya trafik kazasına birden fazla aracın karışmasının, vefat edenin yakınlarının hak kazanacağı tazminata herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Özetle, hem tek taraflı kazalarda, hem de çift taraflı kazalarda, vefat edenin yakınlarının tazminat hakkı bulunmaktadır.

Öte yandan, kazaya karışan sürücülerinin kusurlu olup olmamasının da, destekten yoksun kalma tazminatına herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Kısaca, kusurlu sürücülerin yakınları da, destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanabilmektedir.

Söz konusu tazminat davaları, trafik kazasına karışan araçları zorunlu trafik sigortası kapsamında sigortalayan sigorta şirketlerine karşı açılmaktadır. Trafik kazasına karışan araçların sigortasız olması durumunda da, vefat edenin yakınlarının tazminat talepleri, devlet güvencesindeki Güvence Hesabı tarafından karşılanmaktadır.

Tazminat davaları sonucunda vefat edenin yakınları, poliçelerdeki Maddi tazminat miktarlarının yanı sıra manevi tazminat miktarları da dikkate alındığında yüksek miktarda tazminata hak kazanabilmektedir.

Daha önceki davalarımız hakkında avukatlarımız ile iletişime geçerek bilgi alabilirsiniz. Bu hususta Rekabet Yasağı’na aykırı davranmamak için web sitemizde bilgi verilmemektedir.

başta Ankara ve çevre illerinde meydana gelen trafik kazaları olmak üzere Türkiye’ nin çeşitli yerlerinde meydana gelen trafik kazaları ( tazminat ) ve Ceza davalarında Hukuki hizmet sunan Hukuk Ofisimiz, bir çok ilde bağlantılı çalışan hukuk ofisleri ile müvekkillerin işlemlerinin en hızlı şekilde çözülmesine katkı sağlamaktadır. Özellikle Kaza geçiren kişilerin yakınlarının maddi mağduriyetlerini ortalama 45 gün içerisinde çözmeyi hedefleyen profesyonel kadro ile müvekkillerin mağduriyeti en az seviyeye indirgenmektedir.

Zamanaşımı Süreleri

Destekten yoksun kalma taminatı, 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Meydana gelen trafik kazasında, vefat eden kişinin yanı sıra, yaralanan bir kişinin de olması halinde, zamanaşımı süresi 15 yıla çıkmaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanılabilmesi için, söz konusu süreler içerisinde muhakkak dava açılması gerekmektedir. Belirtilen süreler içerisinde dava açmayan hak sahiplerinin tazminat hakkı ortadan kalkmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin genel açıklamalar olup; daha detaylı açıklama için tarafımızla iletişime geçiniz.

2) Trafik Kazasından Kaynaklı “Sakatlığa İlişkin” Tazminat Davaları

Trafik kazası sonucunda, kalıcı olarak sakatlık geçiren kişiler, hayatlarına eskisi gibi devam edememekte ve sakatlığa bağlı olarak birçok zorlukla karşılaşmaktadır. Bu zorluklar nedeniyle yaşanan maddi zararların telafi edilebilmesi için, trafik kazası sonucunda kalıcı olarak sakatlanan kişilere tazminat hakkı tanınmıştır. Söz konusu tazminata, iş gücü  kaybı tazminatı adı verilmektedir.

İş gücü tazminatı davaları, trafik kazasına karışan araçları trafik sigortası kapsamında sigortalayan sigorta şirketlerine karşı açılmaktadır. Trafik kazasına karışan araçların sigortasız olması durumunda da, iş gücü kaybına uğrayan (sakatlık geçiren) kişinin tazminat talepleri, devlet güvencesindeki Güvence Hesabı tarafından karşılanmaktadır.

Trafik kazası nedeniyle kalıcı olarak sakatlanan kişiler, kendilerinde meydana gelen iş gücü kaybı oranınca (sakatlık oranınca) tazminata hak kazanmakatadırlar. Mağdur kişinin, söz konusu tazminata hak kazanabilmesi için, muhakkak suretle, yetkili kuruluşlardan alınan “KALICI İŞ GÜCÜ KAYBI RAPORUNA” sahip olması gerekmektedir.

Trafik kazası sonrasında, kalıcı iş gücü kaybına uğradığınızı düşünüyor ve elinizde iş gücü kaybına ilişkin herhangi bir rapor bulunmuyorsa, lütfen tarafımızla iletişime geçiniz. Şirketimizin alanında uzman personeli, iş gücü kaybı raporu alınması konusunda size yardımcı olacaktır.

Tazminat davaları sonucunda, iş gücü kaybına uğrayan (sakatlanan) kişi,  Poliçe oranları ile yüksek miktarda ( 300-600 Bin TL arasında ) tazminat alabilmektedir.

ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

İş gücü kaybı tazminatı, 8 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Meydana gelen trafik kazasında yaralan kişinin yanı sıra, vefat eden bir kişinin de olması halinde, zamanaşımı süresi 15 yıla çıkmaktadır. İş gücü kaybı tazminatına hak kazanılabilmesi için, söz konusu süreler içerisinde muhakkak dava açılması gerekmeketedir. Belirtilen süreler içerisinde dava açmayan mağdurların tazminat hakkı ortadan kalkmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar, iş gücü kaybı tazminatına ilişkin genel açıklamalar olup; daha detaylı bilgi için tarafımızla iletişime geçiniz.

3) Araç Değer Kaybı Davaları

Çift taraflı trafik kazalarında, araçların herhangi birinde meydana gelen hasar sonrasında, hasar gören  aracın ikinci el piyasa değerinde düşecektir. Aracın ikinci el piyasa değerinin düşmesine değer kaybı adı verilmektedir. Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kayıpları, değer kaybına ilişkin tazminat davaları aracılığıyla tazmin edilebilmektedir.

Araçta meydana gelen değer kayıpları, trafik kazasında kusurlu olan aracı, trafik sigortası kapsamında sigortalayan sigorta şirketi tarafından karşılanmaktadır. Kusurlu aracın trafik sigortasının olmaması halinde araç değer kayıpları, devlet güvencesindeki Güvence Hesabı tarafından karşılanmaktadır.

Trafik kazaları sonucunda araçta meydana gelen değer kayıplarının talep edilebilmesi için, meydana gelen trafik kazasına birden fazla aracın karışmış olması gerekmektedir. Tek taraflı olarak yapılan trafik kazalarında araç değer kaybı talep edilemez.

ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

Araç değer kaybına ilişkin davalar, 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Araç değer kayıplarının tazmin edilebilmesi için, söz konusu zamanaşımı süresi içerisinde, muhakkak dava açılması gerekmektedir. Belirtilen süre içerisinde dava açmayan mağdurların dava hakkı ortadan kalkmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar, araç değer kaybı davalarına ilişkin genel açıklamalar olup; daha detaylı bilgi için, tarafımızla iletişime geçiniz.


Karayolları Trafik Kanununda Yapılan Değişikliklere Genel Bakış

    Bilindiği üzere sigorta şirketlerinin yasama organı üzerindeki yoğun lobileri neticesinde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90-92-97 ve 99.maddelerinde 6704 sayılı yasanın 3-6 maddeleriyle bir takım değişikliklere gidildi. Bu değişiklikler özü itibariyle tüketici konumunda bulunan sigortalıların temel anayasal bazı haklarına halel getirmekle birlikte, yerleşik Yargıtay kararlarının rafa kaldırılmasına sebebiyet vermiştir. Bir iç düzenleyici norm olan ve normlar hiyerarşisinde kanunun kat be kat altında olan Hazine Müsteşarlığı tarafından yürürlüğe konulacak sigorta genel şartları, kanunun 90.maddesinde yapılan değişiklikle eski uygulamanın önüne geçmiş ve ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” şekline bürünmüştür. Kısacası Borçlar Kanunu ve yargı kararlarıyla büyüyüp yeşeren ve ülkesel alanda uygulama alanı bulan kurallar rafa kaldırılmış, tazminat hesabı ve uygulanacak hükümleri belirleme yetkisi Başbakanlık Hazine Müsteşarlığına verilmiştir. Hatta verilen yetki aynı zamanda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1451.maddesini zımnen de olsa ilga etmiştir. Zira mezkur kanuna göre bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde sigorta sözleşmesi hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır hükmü amirdir. Yapılan değişikliğe göre ise Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
      İkinci bir değişiklik ise kanunun 97.maddesinde yapılmış zarar görene dava açmadan evvel sigorta şirketine başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Yukarıda da izah etmeye çalıştığım üzere mezkur düzenleme tüketici/sigortalıyı korumaktan ziyade sigorta şirketlerini koruma amacı güttüğünden, sigorta şirketlerini faiz, yargılama gideri ve avukatlık ücretinden muaf tutmak gayesiyle yapılmış bir düzenlemedir.
          Üçüncü bir değişiklik, daha doğru bir söyleyişle ”ekleme” 92.maddeye eklenen g ve h bentleri ile yapılmıştır. Eski uygulamaya göre tali olan ve sigorta şirketi ödeme yaptıktan sonra kendisine rücu edilen sigortalıya artık kendi kusuru oranında kalan tazminat tutarı doğrudan ödenmeyecektir ve haliyle sigortacının rücu etmesine lüzum olacak bir hukuki durum ortaya çıkmayacaktır. Aynı maddenin (h) bendi ile ilgililerin rizikoya dahil olmayan zararlarının sigorta şirketinden talep hakkı ortadan kanunla kaldırılmıştır. Değişiklik esasında 2918 sayılı kanunun 95.maddesine doğrudan aykırılık teşkil etmektedir. Zira mezkur maddede sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği hüküm altına alınmış idi. Aynı kanunun maddelerinin birbiriyle çelişiyor olması karşısında Lex posterior derogat legi priori (Sonraki Kanun Önceki Kanunları İlga Eder) ilkesi gereği eski hükümler mülga olacaktır.

admin

Avukat Ahmet Aykut YILDIZ ; Ankara Ceza Avukatı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir